El Ayak Ağız Hastalığı Neden Olur, Nasıl Bulaşır?
El ayak ağız hastalığı, Enterovirüs ailesinden koksaki virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur ve genellikle çocukluk çağında ortaya çıkar. Hastalık, özellikle yaz ve sonbahar aylarında görülme sıklığını artırır. El ayak ağız hastalığı, özellikle çocuklarda sık görülen bir viral enfeksiyon hastalığıdır ve doğru tanı, tedavi ve önleme konularında bilinçli olmak önemlidir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Lale Seren, el ayak ağız hastalığı hakkında merak edilen soruları yanıtladı!..
Özet
- Enterovirüs ailesinden koksaki virüsleriyle oluşan bulaşıcı enfeksiyon, genellikle çocukluk çağında yaz ve sonbaharda görülür.
- Halsizlik, düşük ateş, iştah kaybı, boğaz ağrısı gibi başlar.
- Ağız etrafında ve içinde ağrılı döküntüler, avuç içi ve ayak tabanında kaşıntısız döküntüler oluşur.
- Temas, öpme, sarılma, ortak eşya kullanımı, dışkı ve idrar yoluyla bulaşabilir.
- Toplu yaşam alanları ve havuz suları risk oluşturur.
- Döküntüler öncesi 3 gün ve sonrasındaki 5 gün bulaştırıcıdır.
- Kuluçka dönemi 57 gündür.
- Hem çocuklar hem de yetişkinler için bulaşma riski vardır.
- Nadiren ensefalit, menenjit, kardit gibi komplikasyonlar gelişebilir.
- Döküntülerin görülmesiyle teşhis konur, genellikle semptomatik tedavi uygulanır.
- Antibiyotik kullanımı önerilmez.
- Elleri düzenli yıkamak, oyuncakları temiz tutmak önemlidir.
- Hasta çocuklar okula gitmemeli, bağışıklığı zayıflamış kişilerden uzak durulmalıdır.
- Henüz etkili bir aşı bulunmamaktadır.
El Ayak Ağız Hastalığı Nedir?
El ayak ağız hastalığı; Enterovirüs ailesinden koksaki virüs adı verilen RNA virüslerinin neden olduğu, çoğunlukla çocukluk çağında görülen ateşli ve döküntülü bir enfeksiyon hastalığıdır. Adından da anlaşılabileceği üzere, başta el, ayak ve ağız bölgelerinde olmak üzere kaşıntı ve kızarıklığa yol açan döküntülerle karakterize olan bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Daha çok çocuklarda görülmesi ve lezyonların yaygın olması sebebiyle ebeveynleri telaşlandırır.
El Ayak Ağız Hastalığı Kimlerde Görülür?
En tipik özelliği çocuk yaş grubunda özellikle üç yaş altında görülmesidir. Toplu oyun alanlarında, ortak oyuncak kullanımında ve kreş çocuklarında özellikle yaz ve sonbahar mevsimlerinde görülme sıklığı artar.
El Ayak Ağız Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Hasta kişi ile yakın temas etme, öpme, sarılma, lezyonlu deriye dokunma, ortak eşya kullanımı sonucunda ya da dışkı ve idrar ile bulaşabilir. Bulaşma da eller kilit görevi görür. Okul, kreş gibi toplu yaşam alanları, yazın enfekte havuz sularının yutulması hastalığı bulaşması açısından risk oluşturur. Bulaşmayı takiben kuluçka dönemi 5-7 gündür.
Bu hastalığın bulaştırıcılık zamanı; döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve döküntüler solup ateş düştükten sonraki 5 gündür.
El Ayak Ağız Hastalığı Yetişkinlere Bulaşır mı?
Hem çocuk hem erişkinler için bulaşma riski vardır.
El Ayak Ağız Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
İlk klinik bulgular halsizlik, kırgınlık halidir. Bunu düşük düzeyde bir ateş takip eder. Ateş 38-38,5 C dir. Ateşin süresi ortalama 3 gündür. Bu süre 7 güne kadar da uzayabilir. Belirtileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- İştah kaybı,
- Huzursuzluk,
- Boğaz ağrısı,
- Yemek yerken ağızda acıma, yutamama,
- Ağız etrafında ve içinde ağrılı döküntüler,
- Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler ve soyulmalar görülebilir.
▷ Bebeklerde Ateş Nasıl Düşürülür yazımızı inceleyebilirsiniz!
Hastalık 7-10 gün kadar sürer. Ancak virüsün vücut salgılarıyla ve dışkıyla atılımı haftalar sürer.
El ayak ağız hastalığı genellikle iyi seyirli olsa da bazı kişilerde nadiren ensefalit, menenjit, kardit, pulmoner ödem gibi diğer sistemleri tutulumu ile ilgili komplikasyonlar gelişebilir.
El Ayak Ağız Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Teşhis klinik bulgulara dayanır. Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene ile teşhis edilir. Virüs ağız salgısından, dışkıdan, derideki lezyonlardan izole edilerek laboratuvar testlerinde gösterilebilir. Ancak bu testleri komplikasyon gelişmiş, kritik bulguları olan, yoğun bakımda tedavi gören olgularda istenmesi uygun olur.
El Ayak Ağız Hastalığının Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
El ayak ağız hastalığı; benzer yaşlarda sık görülen diğer döküntülü hastalıklarla karıştırılabileceğinden, tedavi planının belirlenmesinden önce hastalığın doğru teşhis edilmesi büyük önem taşır. Bu kapsamda, döküntü ve yüksek ateşle seyreden hastalık tablosunda, uzman bir hekim tarafından hastanın ayrıntılı öyküsü alınarak detaylı fizik muayene yapılması gerekir. Aynı zamanda, gerekli görülen görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerinin sonuçlarıyla genel bir değerlendirmenin yapılması da oldukça önemlidir. Elde edilen veriler ışığında tanı kesinleştirilerek gerekli tedavi adımları planlanır.
El ayak ağız hastalığı temelde viral bir enfeksiyon olduğundan, tedavide antibiyotik kullanımına gerek yoktur aynı zamanda direkt etkin bir antiviral ajanı da yoktur. Ayrıca, hastalık kendi kendini sınırlayıcı özellik gösterdiğinden; tedavide asıl hedeflenen nokta ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve besin desteği yaparak belirtilerin düzenlenme şeklindedir. Bu olgularda Aspirin kullanılmamalıdır. Ağızdaki yaraların bakımı için lokal uygulamalar, ağız spreyleri, vitamin desteği verilebilir. Deri lezyonlarının bakımı önemlidir. Komplikasyon varlığında ek destek tedavileri verilir.
El Ayak Ağız Hastalığından Korunma Nasıl Olmalıdır?
Bu hastalıkta korunma çok önemlidir. Peki el ayak ağız hastalığından korunma nasıl olmalıdır?
- Virüs sabunla etkisiz hale geldiğinden el yıkamak en önemli koruyucu uygulamadır.
- Oyuncakların ve çocukların bulunduğu ortamların temizliği de unutulmamalıdır.
- Hasta çocukların özellikle ateşli olduğu dönemlerde kreşe ve okula gönderilmemesi gerekir.
- Bağışıklığı bozulmuş veya organ nakli yapılan kişilerden hasta çocuklar uzak tutulmalıdır.
- Gebelikte fetusa ve anneye ait riskler kesin olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gebelerin hastalarla temasının engellenmesi önerilir.
Henüz el, ayak ve ağız hastalığına karşı koruyuculuğu sağlayabilecek bir aşı yoktur.
‘’İçerik bilgilendirme amaçlıdır, tedavi ya da tedaviye yönelik sağlık hizmeti bilgileri içermemektedir. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.’’