Kızamık Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Kızamık, çocuk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturan oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalık genellikle viral bir enfeksiyon olarak ortaya çıkar ve özellikle çocuklarda sıkça görülür. Bulaşıcılık derecesi oldukça yüksektir ve ne yazık ki ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle kızamık hakkında bilgi sahibi olmak ve korunma yöntemlerini bilmek son derece önemlidir. Kızamık nedir, nasıl bulaşır? Ass. Dr. Mustafa Orhan Duyar’dan bilgi aldık. İşte kızamık hastalığı belirtileri ve tedavisi ile ilgili merak ettiğiniz her şey!...
Özet
Kızamık, çocuk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturan, oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle çocuklarda sıkça görülen bu viral enfeksiyon, ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir hastalıktır. Kızamık hakkında bilgi sahibi olmak ve korunma yöntemlerini bilmek son derece önemlidir.
Kızamık, viral bir enfeksiyon hastalığı olup, vücut direncini düşürebilir ve bağışıklık sistemini baskılayabilir. Zatürre, orta kulak iltihabı ve menenjit gibi sorunlara yol açabilir. Dünya genelinde önemli bir bulaşıcı virüs olarak kabul edilir ve çocuklarda salgınlara neden olabilir.
Kızamık, havadan bulaşan damlacıklar yoluyla kişiden kişiye geçer ve son derece bulaşıcıdır. Kuluçka dönemi yaklaşık olarak 10-14 gündür ve hastalığın bulaşıcı dönemi, belirtiler başlamadan önceki iki gün ile döküntü başladıktan sonraki dört gün olarak tanımlanır. Kızamık aşısı, hastalığın önlenmesinde büyük önem taşır.
Kızamık aşısı genellikle iki doz olarak uygulanır, ancak son dönemde ek doz aşılar da önerilmektedir. Kızamık geçiren çocuklar ömür boyu bağışıklık kazanırlar, bu nedenle bağışıklama önemlidir.
Kızamık belirtileri arasında ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet, kulak arkasından başlayarak yüze ve vücuda yayılan karakteristik döküntüler bulunur. Hastalığın tedavisi için özel bir ilaç yoktur, ancak destek tedavisi gerekebilir.
Kızamık hastaları izole edilmeli ve hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Hastalığın komplikasyonları arasında orta kulak iltihabı, zatürre, beyin iltihabı, Guillian-Barre Sendromu ve Subakut Sklerozan Panensefalit gibi ciddi sorunlar bulunur.
Kızamık, aşılamayla önlenebilen bir hastalık olduğundan, aşıların düzenli olarak yapılması büyük önem taşır. Toplu yaşam alanlarında hastaların izolasyonu ve erken tespiti, büyük salgınların önlenmesine yardımcı olabilir.
Kızamık Nedir?
Kızamık sıklıkla çocukluk yaşlarında izlenen, aşılamanın yaygınlaşması ile görülme sıklığının azaldığı, viral bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Vücut direncini düşürdüğü, bağışıklık durumunu baskılayabildiği için için zatürre, orta kulak iltihabından menenjite kadar birçok soruna yol açabilir.
Dünyada, hem kendi enfeksiyonu hem de yol açtığı komplikasyonlara açısından bulaşıcı virüslerden birisi olarak önemli bir yere sahiptir. Kızamık, çok sayıda çocuğun aynı anda hastalanmasına neden olabilecek, bulaş riski yüksek bir virüstür. Aşılama yapılması bu açıdan hayati önemdedir. Nitekim aşılamanın yaygınlaşması sonucu, hastalığın görülme sıklığında %95'lik bir azalma olmuştur. Kış ve ilkbahar aylarında sıklığı artan bu hastalığın bağışıklığı, okul dönemi çocukları için oldukça mühimdir.
Vücut direncini kıran, bağışıklık seviyesini baskılayabilen viral enfeksiyonlardan olan kızamık, ciddi tablolara yol açabildiği gibi, uygun ve sağlıklı bir bakımla kendiliğinden de geçebilir.
Bulaştırıcılık Nasıl Olur?
Kızamık virüsü akut, döküntülü bir enfeksiyon hastalığı olan kızamığa yol açarken, hava damlacıkları yoluyla kişiden kişiye geçer ve son derece bulaşıcı bir enfeksiyon kaynağı olur. Kızamık virüsünün kuluçka dönemi yaklaşık olarak 10-14 gündür. En yaygın bulaştırıcılık dönemi şikayetler başlamadan önceki iki gün ile döküntü başladıktan sonraki dört gün olarak tanımlanabilir. Kızamık virüsünün, bir kez geçirildiğinde hayat boyu bağışıklık bıraktığı kabul edilir.
Kızamık hastalığı bulunan birisi öksürdüğünde, aksırdığında virüs damlacıkları havada yayılarak ya da sekresyonları ile çevreye dokunduğunda direk olarak yüzeylere yapışır. Bebekler ve aşı olmayan çocuklar virüs damlacıklarını teneffüs ederek ya da dokunarak yüzlerine, ağzına ve gözlerine götürerek, hastalığı kendilerine bulaştırabilir.
Yaşından dolayı aşı olamayacak ya da henüz olmamış bebeklerin, çocukların, hamile bireylerin ve immun yetmezlik sorunu olan düşük bağışıklığa sahip olanların, bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananların enfekte kişilerden uzak tutulması gerekir.
Aşı olmayanlarda hastalık seyri, olan çocuklara göre daha ağır olmaktadır. Bu nedenle kızamık aşısı yapılması olası komplikasyonları, hastalığa bağlı oluşabilecek sekelleri ve ölümleri önleme açısından son derece önemlidir.
Kızamık Aşısı Kaç Doz Uygulanmalıdır?
Kızamık aşısı genellikle iki doz olarak uygulanır. İki doz aşının da tamamlanması bağışıklığın güçlenmesini ve uzun süreli koruma sağlanmasını amaçlar. Ancak son dönemde ülkemizde artan kızamık vakalarından dolayı bebeklik döneminde 9. ayda da ek doz kızamık aşısı önerilmektedir. Aşılama konusunda sosyal pediatri hekiminden bilgi alınabilir.
Kızamık Tekrarlar mı ve Nasıl Korunabiliriz?
Kızamık geçiren çocuğun, normal şartlarda bağışıklık kazandığı ve bir daha ömür boyu kızamık visusüne karşı korunduğu kabul edilir. Yani bağışıklık kazanan çocuk bir daha kızamık olmaz. Kızamık hastalığından korunmanın en akılcı yolu aşılamadır. Ülkemizde düzenli aşılama ile hastalık kaybolmuşken, son dönemde bazı faktörler sebebiyle kızamık yeniden görülmeye başlamıştır. Özellikle toplu yaşanılan yerlerdeki hasta kişilerin erken tespiti ve ortamdan uzaklaştırılması büyük salgınları önleyecektir.
Gün Gün Semptomlar Nasıl Olur?
İlk 3 gün ateş hafif veya yüksek derecelerde izlenebilir. Kuru öksürük ve burun akıntısı vardır. Gözlerde kızarıklık mevcuttur, konjonktiva görülebilir. Çocukta ışığa karşı hassasiyet olabilir. Koplik lekeleri dediğimiz, üst azı dişlerinin yanındaki diş etlerinde ve yanak içinde beliren, küçük beyaz noktalar kızamık için tanı koydurucudur. 3 günden sonra ile 1 haftaya kadar, yüksek ateş (39 -40 derecelere varan) izlenir.
Kızamık hastalığının kendine has karakteristik döküntüsü (kulak arkasından başlayarak yüze, oradan gövdeye ve daha sonra da kol ve bacaklara yayılır. Bir süre sonra aynı sırayı izleyerek solan vasıfta) oluşur. Döküntü solma fazında ciltte geçici bir renk değişikliği bırakabilir. Hastalığın şiddeti genellikle döküntülerin yaygınlığı ile orantılıdır. Hastalık esnasında deri, ödemli bir hal alır ve yüz şişer.
Kızamık Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kızamık tanısı için çoğunlukla hekim muayenesi yeterlidir. Hekimin muayene sırasında kızamıkta yaygın olarak görülen deri döküntüsü ve koplik lekesi dediğimiz ağız içi lezyonları görmesi tanı koydurucudur. Ancak hekim gerekli gördüğünde tanıyı kesinleştirmek ve diğer hastalıkları ekarte etmek amacıyla ek olarak laboratuvar testleri yapılmasını isteyebilir. Tanıyı netleştirmek için kandaki antikor düzeylerini ölçen serolojik testler, kan ve idrar tahlilleri ile damak sürüntüsü incelemesi isteyebilir.
Kızamığın önleyici tedavisi bulunsa da hastalığın iyileştirilmesi için kesin bir tedavi yöntemi bulunmaz. Kızamık başka hastalıklara ve komplikasyonlara yol açmıyorsa özel olarak tedavi gerektirmez. Destek tedavisi olarak, yatak istirahati, sulu yumuşak gıdalar, yeterli sıvı alımının devamı ve kontrolü tavsiye edilebilir.
Kızamık, viral bir enfeksiyon olduğu için ikincil bakteriyel enfeksiyonlar sürece dahil olmadığı müddetçe antibiyotik de önerilmez. Örneğin kulak enfeksiyonu ya da bakteriyel pnömoni gibi akciğer enfeksiyonu benzeri komplikasyonların varlığında hekim, kişiye antibiyotik verebilir. Konjonktivit görülmesi durumunda göz kapakları ılık su ile temizlenebilir. Göz hijyenine dikkat edilmesi önerilir. Ateş düşürücüler tedavi sürecinde tercih edilebilir. Oda havasının nemli tutulması önemlidir.
Ağır seyreden kızamık vakalarında, tedaviye yüksek doz A vitamini eklenmesi hekim tercihi olarak tedavi protokolünde bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü gelişmekte olan ülkelerde kızamık geçiren çocuklarda A vitamini verilmesini önerir.
Kızamık geçiren bir hasta ile yakın temas sonrası özellikle aşısı olmayan çocuklar olmak üzere, her birey izolasyon şartlarına uyarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Enfeksiyon hekimi tarafından ek aşı dozu ve immunoglobin ihtiyacı açısından değerlendirilmelidir.
Kızamığa Yakalanan Hastanın Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Kızamık hastalığı bulunan kişi güneş gören bir odada izole edilmeli ve kaldığı oda çok iyi havalandırılmalıdır. Oda havası ateşi de göz önünde bulundurularak sıcak olmamalıdır. Ancak hasta da üşütülmemeli, yeni hastalıklara davetiye çıkarılmamalıdır. Hastanın ağız, burun ve beden temizliği titizlikle takip edilmelidir. Hasta odasına, hastaya bakım yapan kişi harici kimse girmemeli ve yakın temastan kaçınılmalıdır. Hastanın kaldığı odanın kapısı kapalı vaziyette tutulmalıdır. Böylece hem hastalık bulaşının önüne geçilecek, hem de başka bakteriyel enfeksiyonların tabloya eklenmemesi sağlanarak komplikasyon riskinini önüne geçilmiş olacaktır.
Yeniden Doktora Başvurulması Gereken Durumlar Nelerdir?
Çocuğunuz kızamık geçiriyor ve öksürüğü giderek kötüleşiyorsa, kuru öksürük yerini balgamlı öksürüğe bırakmış ise, çocuk uyku halinde, devamlı halsiz, ateşi dirençli gidiyorsa, şiddetli kas kasılmaları sürece eşlik ediyor ya da eklenmiş ise, kulak ağrısı tarifliyor, işitme kaybından yakınıyor ya da kulak içi akıntısı varsa en yakın sağlık kuruluşuna izolasyon şartlarına dikkat ederek başvurmak gerekmektedir.
Kızamık Komplikasyonları Nelerdir?
Kızamık virüsünün neden olduğu itihabi durumun yayılması ya da kızamık virüsünün oluşturduğu tablo üzerine bakteri enfeksiyonlarının da binmesi üzerine bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bunlar daha çok orta kulak iltihabı ve zatürredir. Sinir sistemi yayılımına sekonder beyin iltihabı (ensefalit) nadiren de olsa izlenir. Yine viral enfeksiyon olmasından kaynaklı Guiallain Barré Sendromu dediğimiz, alt ekstremitelede başlayan duyu kaybı ile karakterize bir hastalık tablosuna da yol açabilir.
En korktuğumuz komplikasyon, kızamık geçirdikten yıllar sonra ortaya çıkan, Subakut Sklerozan Panensefalittir (SSPE) dediğimiz ve özellikle 7-8 yaş grubu çocuklar için endişe ettiğimiz komplikasyondur. Yavaş bir seyir ile ileryen, davranış bozuklukları ile başlayan SSPE, geç dönemde istem dışı kasılmalara neden olan ve süreç sonunda genellikle 2 yıl içinde ölümle sonuçlanan ciddi bir durumdur.
Kızamık hastalığının sık görülen komplikasyonlarını, dehidrasyona neden olabilecek seviyede görülen ishal veya kusma, özellikle orta kulak enfeksiyonu, laranjit, göğüs ağrısı, göz enfeksiyonu (konjonktivit), öksürük, pnömoni, krup gibi sayabiliriz. Menenjit de izlenebilecek ciddi bir komplikasyon olarak karşımıza çıkar.
‘’İçerik bilgilendirme amaçlıdır, tedavi ya da tedaviye yönelik sağlık hizmeti bilgileri içermemektedir. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.’’