Çocuklarda uykuda yatak ıslatma
Çocuklarda uykuda yatak ıslatma, birçok ailenin karşılaştığı yaygın bir sorun olup, hem çocuğun duygusal hem de fiziksel sağlığını etkileyebilir. İstatistiklere göre, çocukların yaklaşık yüzde 15'i 5 yaşında yatağını ıslatıyor. Bu oran yaş ilerledikçe azalıyor ve 14 yaş ve üzeri çocukların yalnızca yüzde 1-2'sinde görülüyor.
Ayrıca, erkek çocukların yatağı ıslatma olasılığı, kızlara göre iki kat daha fazla. Gelişimsel gecikmeleri olan, duygusal ve davranışsal güçlükleri olan çocuklarda ise bu durum daha sık görülüyor. Peki çocuklarda uykuda yatak ıslatma neden olur? Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tarkan Soygür, bu konuda ailelere önemli tavsiyelerde bulundu!..
Özet:
Erkek çocuklar daha çok uykuda altını ıslatıyor
Beş yaşını geçmiş bir çocukta, ayda 2 geceden fazla uykuda yatak ıslatma, Enürezis ya da Enürezis Nokturna olarak adlandırılır. Klasik olarak 5 yaşından sonra çocuğun yatak ıslatmaya devam etme oranı %15-20 olup, bu oran daha sonraki her sene kendiliğinden %20’lik bir azalma gösterir ve 15 yaşına gelmiş bir çocukta %1-2’lere iner. Genelde erkek çocuklarda 2 kat daha fazla görülür
Yatak ıslatma ailesel birliktelik gösteren bir durumdur. Yani çocuğun anne ya da babası da altını ıslatmışsa görülme oranı %75’lere kadar çıkabilir. Ayrıca anne ya da babadaki düzelme yaşı da çocuktaki düzelme yaşı ile paralellik, benzerlik gösterir
Bilinen ya da sanılanın aksine, yatak ıslatma sorununda psikolojik faktörlerin rolü oldukça azdır. Hatta çoğu zaman var olan psikolojik sorunlar, yatak ıslatmanın, çocuk ve aile üzerinde yarattığı stres neticesinde ortaya çıkmakta ve başarılı tedavi sonrasında bu psikolojik sıkıntılar da ortadan kalkabilmektedir.
Ancak, önceden kuru olup, daha sonra tekrar yatak ıslatmaya başlayan çocuklarda, anne-baba kaybı, boşanma, yeni kardeş, okul sorunları vb psikolojik faktörlerin rol oynayabileceği akılda tutulmalıdır.
Çocuklarda alt ıslatma neden olur?
Gece yatak ıslatan çocukta; uyanıkken uzun süre sıkıp idrar bekletme, çiş bittikten sonra acele ile kalkma, hatalı tuvalete oturma alışkanlığı ya da sıkışma, sıkışıp idrar kaçırma veya zor ya da ıkınarak idrar yapma gibi diğer idrar sorunları varsa bunlar düzeltilmeden, yatak ıslatmanın düzelmeyeceği mutlaka akılda bulundurulmalıdır.
Ayrıca sürekli kabızlık gibi eşlik eden problemler de yatak ıslatma sorununu arttırıp aynı zamanda tedavi başarısını düşürmektedir.
Diğer taraftan, gündüz idrar şikayetleri olan çocuklarda, idrar yolu enfeksiyonu ve böbrek enfeksiyonu riskinin daha yüksek olduğu da bilinmesi gereken önemli noktalardan bir tanesidir.
Bu nedenlerle, yatak ıslatan çocuklar doktora başvurduklarında; öncelikle yatak ıslatma ile birlikte olabilecek idrar yolu enfeksiyonu ya da gündüz idrar şikayetleri veya kabızlık gibi sorunlar mutlaka araştırılmalıdır.
Çocuğun işeme ve dışkılama alışkanlıkları, sıvı alımı, uyku özellikleri, detaylı olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca, idrar tetkiki ve işeme testi de tanı koymak için gereklidir.
Çocuklarda yatak ıslatma nasıl tedavi ediliyor?
Tedavide ilk adım, yatak ıslatmanın çocuğun bilinçli bir davranışı olmadığının ve çocuğun altını ıslatmasının anne-babanın onu iyi eğitememiş olması anlamına gelmediğinin anne babaya anlatılmasıdır.
Yatak ıslatmanın can sıkıcı bir durum olması kimi zaman konunun aile içerisinde konuşulmak istenmemesine yol açmaktadır. Bu şekilde üstünün kapatılması sorunun tedavisini olanaksız hale getirmekte ve aile içerisinde gerginliğin artmasına neden olmaktadır. Yani, “çocuktur, ıslatır” yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir.
Diğer taraftan, anne ve babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepki ile yaklaşması, hele hele cezalandırma yolunu seçmesi sorunu çözmekten çok, daha da kötü hale gelmesine yol açacaktır.
Tedavide ikinci önemli adım; çocuğun 5 yaş ve üzerinde olması ve kuru kalmak için istekli olmasıdır. Aileye özellikle bu durumun her yıl %15-20 oranında kendiliğinden düzeleceği söylenerek güven verilmeli, motivasyon sağlanmalı ve aile ve çocuk cesaretlendirilmelidir.
Yaşam biçimi önerileri olarak günlük sıvı alımının düzenlenmesi çok önemlidir. İçilen su ve sıvının 2/3’si gündüz saatlerinde alınmalı, sıvı gıdalar akşam saatlerinde giderek azaltılmalı ve yatmadan 1.5-2 saat kadar önce mümkünse kesilmelidir.
Mesaneyi rahatsız edebilecek, asitli-gazlı, kafeinli içecekler mümkünse hiç tüketilmemelidir. Akşam yemeği çok ağır olmamalı ve çocuğu susatacağı için akşamları tuz tüketimi ve turşu, cips vb tuzlu gıda tüketiminden kaçınılmalıdır
Her ne kadar tartışmalı bir konu da olsa, yatak ıslatan çocuğun, uyuduktan 1.5 saat kadar sonra uyandırılarak kaldırılması ve çişe tutulması gece ıslatmalarını azaltabilmektedir. Ancak çocuk kesinlikle gecede bir defadan fazla uyandırılmamalıdır. Tüm bu uygulamalara rağmen sorunu düzelmeyen çocuklarda, bir çocuk ürolojisi uzmanı kontrolünde ilaç (veya alarm) tedavisine başlanmalıdır.
Son yıllarda, yatak ıslatan çocuklar için özellikle üretilmiş, dilde eriyebilen ve son derece düşük yan etki riski olan ilaçlar ile, 3 aylık tedavi sonrasında, oldukça yüksek başarı oranları elde etmek mümkün olmaktadır. Bu ilaçların kesinlikle kısırlık gibi bir yan etkisi de yoktur.
’İçerik bilgilendirme amaçlıdır, tedavi ya da tedaviye yönelik sağlık hizmeti bilgileri içermemektedir. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.’’