Çocuklarda katılma nöbeti nedir?
Bebeklerde görülen katılma nöbetleri, aileler arasında endişe ve korku yaratan bir konudur. Bebek ya da çocuklarda katılma nöbeti, onları sinirlendiren veya ağlatan bir durum sonrasında gelişen renk değişikliği, solukluk, morarma, postür değişiklikleri ve bilinç kaybı olarak tanımlanmaktadır. Peki çocuklarda katılma nöbeti belirtileri nelerdir, bebeklerde katılma nöbeti nasıl geçer? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Abdurrahim Çekin, çocuklarda katılma nöbeti hakkında ailelerin merak ettiği soruları yanıtladı!..
Özet:
Bebeklerde katılma nöbeti nedir?
Bebek ya da çocuklarda onları sinirlendiren ya da ağlatan bir nedenden sonra ani gelişen renk değişikliği, solukluk, morarma, postür değişiklikleri ve bilinç kaybı durumu olarak tanımlanabilir. Sadece renk değişikliği olan katılma nöbetlerine basit, postur değiştiği ve bilinç kaybı yapan katılma nöbetlerine de ağır katılma nöbeti olarak kabul edilir.
Bebeklerde katılma nöbeti belirtileri nelerdir?
Bebeğin ağlarken nefessiz kalması durumu, genellikle belirli bir süreç içinde şu şekilde gerçekleşir:
Bebek, öncelikle ağlamaya başlar ve ardından nefesi kesilir. Ağlamak için ağzını açar, ancak hiç ses çıkmaz. Bu durum sırasında bebeğin cilt rengi mavimsi veya gri bir renge dönebilir. Bebek, bu esnada gevşek bir hal alabilirken, tam tersi durumda vücudu kasılabilir ve kasılmalar yaşanabilir.
Olaydan sonra genellikle 1-2 dakikalık bir baygınlık süreci yaşanabilir. Bu katılma nöbeti sonrasında bebek, bir süre bilinci bulanık ve uykulu bir durumda olabilir. Katılma nöbeti genellikle 1-2 dakika sürer ve bu süreçten sonra bebek normale döner.
Önemli bir nokta olarak, katılma nöbetleri epilepsi nöbeti değildir. Bu nöbetler, bebeklerde uzun vadede herhangi bir hasara neden olmazlar ve tamamen zararsızdır. Bebeklerin bu durumu kasıtlı olarak yapmadıkları ve kendilerini kontrol edemedikleri de unutulmamalıdır.
Katılma nöbetleri gün içinde birkaç kez tekrar edebilir. Bu durum, çocuk sağlığı açısından normal bir gelişim süreci olarak kabul edilmektedir.
Bebeklerde katılma nöbeti nedenleri nelerdir?
Bebeklerde görülen katılma nöbetleri, genellikle ebeveynleri endişelendiren bir durumdur. Bu nöbetler, çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir ve nedenleri hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, bazı faktörlerle ilişkilendirilmiştir.
Katılma nöbeti, genellikle bebeklerin ani korku, öfke, ağrı veya hayal kırıklığı durumlarında ortaya çıkar. Bu durumlar, çocuğun otonom sinir sistemi düzensizlikleri ile ilişkilendirilebilir. Özellikle morarma ve nefes tutma ile karakterize olan bu nöbetler, çocuğun duygusal tepkileri ile tetiklenebilir.
Bebeklerde katılma nöbetinin potansiyel nedenlerini sıralayacak olursak;
- Demir eksikliği ve anemi: Bebeklerde demir eksikliği, katılma nöbetlerine neden olabilir. Demir eksikliği anemisi düzeltilen vakalarda nöbetlerin düzelme eğiliminde olduğu gözlemlenmiştir. Demir, merkezi sinir sisteminin düzgün çalışması için önemlidir ve eksikliği sinir sistemi düzensizliklerine yol açabilir.
- Genetik durumlar: Ailesinde katılma nöbeti geçmişi olan bebeklerde, genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle Riley-Day sendromu, Rett sendromu gibi genetik durumlar, katılma nöbetlerinin sık görüldüğü durumlardır.
- Uzun QT Sendromu: Bazı çalışmalarda katılma nöbeti olan çocuklarda uzun QT sendromuna daha sık rastlanmıştır. Uzun QT sendromu, kalpte ritim bozukluğuna neden olabilir. Bu durumu doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
- Mizaç özellikleri: Katılma nöbetleri olan çocukların duygusal tepki eşiği diğer çocuklara göre daha düşük olabilir. Daha yoğun duygusal tepkiler verme eğiliminde olabilirler ve ayrıca dikkat dağınıklığına daha yatkın olabilirler.
Kaç çeşit katılma nöbeti vardır?
Katılma nöbetleri, bebeklerde sıklıkla görülen ve ebeveynlerin endişe duyduğu bir durumdur. Bilimsel literatürde, bu nöbetlerin üç ana tipi bulunmaktadır: soluk tip, siyanotik tip ve karışık tip. Bu çeşitler, çeşitli uyaranlara yanıt olarak ortaya çıkabilir ve her biri farklı klinik özelliklere sahiptir.
Soluk Tip Katılma Nöbeti
Soluk tip katılma nöbeti, hafif uyaranlara karşı gözlenen bir tepki şeklidir. Örneğin, kan görme, kan alma veya hafif yaralanma sonrasında çocukta görülen bu nöbet tipinde; çığlık atma şeklinde, ağlama sonrasında tüm vücutta solma, gevşeklik gözlemlenir. Bu durum, çocuğun yaşadığı duygusal stresin bir yansıması olarak ortaya çıkabilir.
Siyanotik Tip Katılma Nöbeti
Siyanotik tip katılma nöbeti, çocuğun acı verici bir durum veya korku karşısında yaşadığı nefes kesilmesi ve deri renginin morarması şeklinde belirginleşir. Bu tip nöbet, çocuğun yaşadığı duygusal stresin fizyolojik bir yanıtı olarak tanımlanabilir. Bu durum, apne ve siyanoz gibi belirgin klinik özelliklerle kendini gösterir.
Karışık Tip Katılma Nöbeti
Karışık tip katılma nöbeti ise soluk ve siyanotik tiplerin belirtilerini bir araya getiren bir durumu ifade eder. Bu tip nöbet, çocuğun çeşitli duygusal uyaranlara karşı karmaşık bir tepki verdiğini gösterir. Katılma nöbetlerinin bu tipi, çocuğun genel sağlık durumu ve çevresel etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Bebeklerde katılma nöbeti tedavisi nasıldır?
Bebeklerde katılma nöbetleri, genellikle geçici bir durum olmasına rağmen, ailelere bilinçli bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Tedavinin ana prensibi, ailelere durumun geçici olduğunu anlatarak, panik olmadan ve hoşgörülü bir şekilde bebeğe yaklaşmalarını sağlamaktır. Ayrıca, demir eksikliği anemisi durumunda demir takviyeleri, beslenme düzeninin gözden geçirilmesi, üst hava yolu tıkanıklıklarının tedavisi ve aile içi ilişkilerdeki agresif davranışların düzeltilmesi gibi bilimsel desteklenen yöntemler, katılma nöbetlerinin yönetimine olumlu katkı sağlayabilir.
Bebeklerde katılma nöbetlerinin tedavisinde, demir ve selenyum takviyelerinin yanı sıra beslenme düzeninin gözden geçirilmesi önerilmektedir. Üst hava yolu tıkanıklıkları, özellikle bademcik ve geniz eti problemleri, tedavi edilmeli ve aile içi ilişkilerde agresif davranışlar düzeltilmelidir.
Katılma nöbeti ve havalenin farkları nelerdir?
Katılma nöbeti ve havale, her ikisi de çocuklarda gözlemlenebilen nörolojik durumlar olmakla birlikte; bilimsel açıdan birbirlerinden farklılık gösterirler. Katılma nöbeti genellikle çocuğa zarar vermez ve kendiliğinden düzelir. Havale ise çocuğa zarar verebilir, özellikle uzun süreli veya şiddetli nöbetlerde problem oluşturabilir.
Kasılma durumu
Katılma nöbetinde kasılma olmaz ancak havale sırasında kasılmalar gözlemlenir. Havalede, vücut kasları ani ve şiddetli bir şekilde kasılır.
Ateş ilişkisi
Katılma nöbeti ateş ile ilişkilendirilmez ancak ateşli havaleler ateş durumuyla doğrudan ilişkilidir. Ateşli havaleler, yüksek ateşin neden olduğu bir tür epileptik reaksiyon olarak ortaya çıkar.
Postiktal dönem
Katılma nöbeti sonrasında postiktal dönem yoktur; yani çocuk hemen normale döner. Havalede ise genellikle postiktal dönem vardır, çocuk uykulu, yorgun veya kafa karışıklığı yaşayabilir.
Kalıcılık
Katılma nöbeti genellikle geçici bir durumdur ve kendiliğinden düzelir. Havale ise bazı durumlarda kalıcı olabilir, özellikle altta yatan bir neden varsa.
Elektroensefalogram (EEG)
Katılma nöbetinde EEG genellikle normaldir ancak havale sırasında EEG'nin normal olmayabileceği görülür. EEG, beyin aktivitesini ölçen bir testtir ve nöbet türleri arasındaki farkları belirlemekte yardımcı olabilir.
Ailelerin en sık yaptığı hatalar nelerdir?
Katılma nöbetleri sırasında ailelerin sıklıkla yaptığı hatalar, çocuğun sağlığını olumsuz etkileyebilir. Çocuğu sarsma, suyun altına sokma, boğazına parmağını koyma ve oturtma gibi müdahaleler bilimsel olarak sakıncalıdır. Çocuğu suyun altına sokmak; solunum sıkıntısına yol açabilir. Sarsmak; baş, boyun veya omurilik yaralanmalarına neden olabilir. Boğazına parmağını sokmak; solunum yollarını tıkayarak, oksijen alımını engelleyebilir ve çocuğu oturtmak beyne giden kan akımını azaltarak, nöbetin etkilerini arttırabilir.
Bu nedenle, nöbet esnasında doğru ve bilimsel temellere dayalı müdahalelerin benimsenmesi, çocuğun sağlığını korumak adına kritik bir öneme sahiptir. Ailelerin bu konuda eğitim alması ve profesyonel yardım araması önerilmektedir. Bu yanlış uygulamaların yerine çocukların durumu hakkında bilgi sahibi olmak ve sağlık uzmanlarından doğru rehberlik almak, çocuğun güvenliğini sağlamak için önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Bebekler ağlarken nefes kesilmesi durumunda ne yapılmalı?
Çocuğu yatar pozisyona getirmek, bebeği hafif uyarmak, bir kaç dakika içinde kendine gelmezse 112‘i arayıp yardım istemek.
- Katılma nöbeti uykuda olur mu?
Uykuda olmaz.
- Katılma nöbetleri genetik midir?
Genetik temeli vardır. Ailede birinden görülürse diğer fertlerde de olma olasılığı vardır.
- Katılma nöbetleri kalıcı mıdır?
Erken çocukluk dönemi denilen 5 li yaşlarda genelde düzelir. En geç düzelen katılma nöbeti dokuzlu yaşlarda düzeliyor. Kalıcı değildir..
- Katılma nöbetleri her yaşta görülür mü?
Ülkemizde %3.6 oranında görülür. 6 ay- 5 yaş arası çocuklarda görülür
‘’İçerik bilgilendirme amaçlıdır, tedavi ya da tedaviye yönelik sağlık hizmeti bilgileri içermemektedir. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.’’