Bebeğiniz ilk yaşında çevresindeki dünyayı şaşırtıcı bir hızda kavrar. Bebeğiniz konuşmayı öğrenmeden çok önce bile sizinle binlerce farklı şekilde iletişim kurar! Onunla iletişim kurmanız, karakterinin uyumlu bir şekilde gelişmesi açısından önemlidir ve sizin bir ebeveyn olarak onun hayatındaki rolünüzü tanımlar.
Bizimle beraber bu ilk etkileşimler hakkında bilgi edinin ve bebeğinizin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için onun davranışlarını nasıl daha iyi yorumlayabileceğinizi öğrenin!
Bebeğinizle aranızdaki ilk iletişim doğumdan çok önce gerçekleşir. Anne karnında bile bebeğinizin duyuları onu okşadığınızı hissedebileceği, sesinizi duyabileceği ve varlığınızı hissedebileceği kadar gelişmiştir. Bebeğiniz, doğduğunda sahip olduğu tüm imkanları sizinle temas kurmak için kullanır.
- Bakışlar:
Bebeğiniz doğumun hemen ardından size ilk kez baktığında, bakışları içinize işler ve sizi bir anneye ya da babaya dönüştürecek olan duyguları harekete geçirir. Bebeğinizle gerçekten ilk kez yüz yüze geliyorsunuzdur ve o, hamileliğiniz sırasında hayal ettiğiniz bebekten kesinlikle çok farklıdır. Bebeğinizin bakışları onun doğumdan önceki deneyimlerinin de bir yansımasıdır. Anne karnında geçirdiği 9 ayda ona çok iyi bakan insanlarla sonunda tanışıyordur. İlerleyen zamanlarda bebeğinizin bakışları, yaşı kaç olursa olsun onun duygu durumunu ve gelişiminde ulaştığı aşamayı yansıtacaktır. Sizinle arasında git gide güçlenen sıkı bağ, zamanla onun nasıl hissettiğini sadece bir bakışta anlayabilmenizi sağlayacaktır.
- Dokunuşlar:
Bebeğinizin doğduğunda fiziksel temasa olan ihtiyacı, besine ve uykuya olan ihtiyacı kadar yüksektir. Kendi bedeninin farkına varmasına yardımcı olması, onu sakinleştirmesi, ısıtması ve endişeli olduğunda korunduğunu hissetmesi için kollarınıza ihtiyaç duyar. Fiziksel yakınlık, ten tene veya vücut vücuda temas ve ilk aylar boyunca sizinle aynı odada yatmak onun bu dünyaya alışmasına ve hayatının ilerleyen dönemlerinde bağımsızlığını daha kolay kazanmasına yardımcı olacaktır.
- İnsan sesi ve diğer sesler:
Sesiniz, doğumdan itibaren bebeğinize güven verecek ve onu insancıllaştıracaktır. Stresli olduğu zamanlarda söylediğiniz kelimeler ve ninniler, kollarınızın hayati öneme sahip olan temasıyla birlikte onu sakinleştirecektir. Bebeğiniz çok küçük yaşlardan beri sizinle iletişim kurmak için sesler çıkarmayı deneyecek ve bunu başaracaktır. 2. ayda keyifle agulayacak ve size cevap vermek ya da sizi çağırmak için “err, err”, “aheu” veya “areu” gibi sesler çıkaracaktır. Bebeğiniz 4. ayda ağzıyla sesler çıkarmaya, 6. ayda çıkardığı seslerde değişiklikler yapmaya ve 8. ayda “ba-ba” ve “na-na” hecelerini söylemeye başlayacaktır. Nihayet, yaklaşık 1 yaşındayken ilk kelimelerini söylemeye ve anlaşılmaz şekilde konuşmaya başlayacaktır.
- İletişim:
Bebeğinizi iletişim kurmaya teşvik edin. Bebeğiniz tamamen size bağımlıdır. İlk birkaç ay boyunca, özellikle de emzirmek, biberonla beslemek ve onu kucağınızda tutmak gibi ihtiyaçları söz konusu olduğunda istediklerini yaparsanız ona duygusal anlamda daha büyük bir güven hissi verirsiniz. Bu onun bağımsızlık kazanmasına ve karşılaştığı tüm zorlukları yenmesine yardımcı olacaktır.
Bebeğinizi izlemeye, dinlemeye ve anlamaya zaman ayırmalısınız. Davranışları tamamen hissettiklerini yansıtır. Tepkileri sizi yönlendirecek ve cevap vermenize yardımcı olacaktır.
Ayrıca onunla “gerçek anlamda” konuşmaya çalışın. Yani ona yalan söylemeyin ve “bebek gibi” değil, normal bir şekilde konuşun.
İnandırıcı değilseniz bebeğiniz size kanmayacaktır. Bebeğiniz sizin ona destek olup olmadığınızı bilir. Size güvenebilmesi gerekir. Söylediğiniz sözcüklerin tam anlamını bilmese bile, sesinizin tonundan niyetinizin iyi mi kötü mü olduğunu anlayabilir.
- Olumlu tavır:
Olumlu bir tavır takının çünkü bebeğinizin büyümesi ve gelişmesi için, gösterdiği ilerleme ne kadar küçük görünürse görünsün, anne ve babasını etkilediğini bilmesi gerekir. Öz güven kazanması için onu cesaretlendirin. Bebeğinizi gelişiminin her aşamasında takdir edin. Oynamaya, yürümeye, bir şeyi parmağıyla göstermeye ve bunun gibi şeyler yapmaya başladığında en azından gülümseyin. Bebeğinizin başardıklarına odaklanarak, daha önce yapmış olabileceği herhangi bir sakarlığı veya karşılaşmış olabileceği güçlükleri unutmasına ve geride bırakmasına yardımcı olabilirsiniz.
