Bebeğinizi emzirmeye karar vererek onun besin ihtiyaçlarını en doğal şekilde karşılamayı seçmiş olursunuz. Sütünüzün bebeğinizin gelişimi için gerekli besin maddelerini içerdiğinden emin olmak adına beslenme düzeninizi gözden geçirdiğiniz müddetçe özel bir diyet benimsemenize gerek yoktur. Her şeyden önce dengeli bir diyet benimseyin. Bedeniniz de tıpkı sizin gibi inanılmazdır! Ki bebeğinizi taşıdığınız dokuz ay boyunca bunu zaten kanıtladı. Ve bundan sonra da bebeğiniz için elinizden geleni yapmanıza yardımcı olacağına emin olabilirsiniz.
Hamileliğin başlangıcından beri bebeğinizi emzirmek için hazırlandınız ve sütünüz elbette bebeğiniz için en kaliteli besin kaynağıdır. Doğa anaya yardımcı olmak için sağlıklı ve dengeli beslenmeniz yeterlidir. Menüde olması gerekenler; günde beş porsiyon meyve ve sebze, dört porsiyon süt ürünü, her öğünde tahıl (ekmek, makarna, pilav) veya bakliyat ile protein (et, balık, yumurta). Bunun yanı sıra yeterince su tüketmeyi unutmayın, ancak aşırıya da kaçmayın. Su vücudunuz için elzemdir, ancak günde 1,5-2 litreden fazla su içmek sütünüzü arttırmaz! Emzirme döneminde her şeyden yiyebilirsiniz ancak ölçüyü kaçırmamanız gerek. Porsiyonlarınızı iki katına çıkarmanız sütünüzün kalitesini arttırmaz. Bununla birlikte tükettiklerinizin (yağlar ve vitaminler bakımından) sütünüzün bileşimini etkilediği doğrudur. Bu nedenle daima meyve, sebze ve kaliteli proteinlere ağırlık vererek sağlıklı ve dengeli şekilde beslenmeye özen gösterin. Ayrıca, tükettikten bir ilâ üç saat sonra sütünüze geçtiği için kafein ve alkol tüketiminizi azaltın veya mümkünse bunları hiç tüketmeyin. Arada canınız bir fincan kahve veya bir kadeh şarap içmek isterse bebeğinizi son kez emzirene kadar bekleyin.
Kalsiyum depolarınızı doldurun. Emzirmek kalsiyum depolarınızı büyük oranda boşaltır. Dolayısıyla, hem kemik sağlığını korumak hem de bebeğinizin kemik gelişimi için kalsiyum gerektiğinden bu mineral kaybını telafi etmek zorundasınız. Nelerde bulunur? Yoğurt, süt, süt ürünleri, peynir ve benzeri birçok kalsiyum kaynağı mevcuttur ve günde dört porsiyon süt ürünü tüketerek kalsiyum eksikliğinden korunabilirsiniz. Bununla birlikte, sert peynirler yüksek kalsiyum içeriğine sahipken krem peynir ile koyun ve keçi peynirlerinin kalsiyum içeriği daha düşüktür. Ayrıca, bazı maden suları da yüksek kalsiyum içeriğine sahiptir ve gerekli durumlarda bazı minerallerin takviyesinde tüketilebilir.
Listeria ve salmonella bakterileri sütünüz yoluyla bebeğinize geçmeyeceğinden doktorunuz aksini belirtmediği müddetçe hamilelikte sakındığınız çiğ sütten üretilen peynirleri artık tüketebilirsiniz. Ancak, bebeğinizin inek sütündeki proteinlere karşı alerji geliştirmesi halinde (kolik, şişkinlik) emzirme döneminde süt ürünlerinden uzak durmanız gerekebilir.
Demire odaklanın. Demir, vücudunuzun sentezleyemediği bir oligo elementtir. Eğer demir eksikliğiniz varsa kırmızı kan hücresi oranı düşer, yorgunluk ve enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Ayrıca, kan üretimi için bebeğiniz de sütünüzden alacağı demire ihtiyaç duyar. Bu nedenle demir eksikliğinizin olmadığından emin olmalısınız. Demir içeriği yüksek yiyecekler tüketin ve demir emilimini kısıtlayan aşırı kahve, çay ve şarap tüketiminden kaçının. Nelerde bulunur? Eğer seviyorsanız sakatat tüketebilirsiniz, çünkü en çok demir içeren besinler bunlardır. Bunun yanı sıra kırmızı et ve deniz ürünleri (midye, istiridye) de yüksek oranda demir içerir. Hayvansal kökenli demir sindirim esnasında daha iyi emilse de baklagiller (mercimek, nohut), tam tahıllı ürünler (buğday rüşeymi) ve bazı sebzeler (tere, brokoli ve Temel Reis'in ünlü ıspanağı) de yüksek miktarda demir içerir.
Esansiyel yağ asitlerini unutmayın. Vücudunuzun yağa ihtiyacı vardır. Ve özellikle de vücudumuzun üretemediği esansiyel yağ asitleri olan (ve bitkilerle balıkta bulunan) doymamış yağ asitlerine ihtiyaç duyar. Sinir sisteminizin dengede kalması ve bebeğinizin beyin gelişimi için büyük önem arz eden bu yağ asitlerinden yeterince almaya özen gösterin. Esansiyel yağ asitleri doğum sonrası depresyon riskini de azaltabilir. Doymuş yağ asitlerini de (soğuk söğüş etler ve yağlı et yemekleri) diyetinizden tamamıyla çıkarmayın, ancak ölçülü olun. Nelerde bulunurlar? Esansiyel yağ asitleri ve özellikle Omega-3, her şeyden önce yağlı balıklar (somon, sardalye vb.) ile çeşitli bitkisel yağlarda (kanola, ceviz) bulunur.
Emzirme döneminde bebeğinizi en iyi şekilde beslemek istersiniz, ancak bazı besinler bu dönem için çok uygun değildir.
Bebeğiniz için aşağıda belirtilenleri yemeyin veya tüketiminizi kısıtlayın.
- Yer fıstığı: Ailenizde besin alerjisi geçmişi varsa, bebeğiniz de bu riski taşıyor olabilir. Bu nedenle bebeğinizi emzirirken yer fıstığı tüketmekten kaçının ve doktorunuza danışın.
- Soya: Doğrudan herhangi bir yan etkisi gözlemlenmese de içerdikleri fitoöstrojenler sütünüz yoluyla bebeğe geçeceğinden emzirirken soya bazlı ürünler (soya sütü, tofu vb.) tüketmekten kaçınmanız tavsiye edilmektedir. Ayrıca, soya içeren gıda takviyelerinden de kaçının.
- Kafein: Kahvede bulunan kafein de sütünüze geçer. Bebeğiniz kafeini vücudundan sizin attığınızdan daha hızlı bir biçimde atar, yine de bebeğinizin geçici de olsa aşırı uyarılmasına neden olacağından günde üç fincandan fazla kahve içmeyin.
- Alkol: Tıpkı hamilelikte olduğu gibi emzirme döneminde de alkolden uzak durmanız gerektiğini söylememize bile gerek yok.
- Tütün ürünleri: Sigarayı bırakmadıysanız bile içtiğiniz sigara miktarını olabildiğince azaltın ve sütünüzdeki nikotin, katran ve karbonmonoksit miktarının azalması için bebeğinizi emzirmeden önce iki saat sigara kullanmayın.