Ağır bacak sendromu en çok hamileliğin son döneminde görülme eğilimindedir. Bunun hem kendinizi yeniden rahat hissetmeniz hem de damarların görünümünü engellemeniz için mantıklı bir açıklaması ve çözümü var. Lafı uzatmaya gerek yok, işte hafif bacaklar için ihtiyacınız olanlar!
Bacaklarım neden bu kadar ağırlaştı?
Ağırlaşmış bacak sendromu her iki hamileden birinde görülür. Sorumlusu ergenlikten menopoza ve yanlış doğum kontrol hapı kullanımına kadar pek çok unsurdan etkilenen hormonal değişimler olduğundan bu şaşırtıcı bir durum değildir. Ancak bacaklardaki yorgunluk, ağırlık ve bazen de ağrı hissine en çok hamilelikte rastlanır. Bu mekanik bir durumdur. Damarların görevi kanı kalbe geri götürmektir. Bacaklardaki kanın kalbe geri taşınması, (kasların kasılmasıyla teşvik edilen) kan basıncına ve aralarında kanın bacaklara geri dönmesini engelleyen kapakçıklar bulunan damar duvarlarına bağlıdır. Bu kapakçıklar çeşitli nedenlerden ötürü zayıfladığında kan kalbe doğru gitmektense durgunlaşıp birikerek ağırlık hissine neden olur. İşte venöz (kanı kalbe taşıyan damarlar) yetmezliğin ilk işaretlerinden olan ağırlaşmış bacak sendromunun nedeni de budur. Bu durum, hamilelikle yakından ilişkilidir.
Hamileliğin ilk üç ayından itibaren progesteron hormonunda gözlemlenen artış damar duvarlarını zayıflatırken östrojen hormonu, ödem oluşumunu teşvik eder. Aylar içerisinde rahmin büyümesi kanı kalbe geri taşımaktan sorumlu ana damarın üzerindeki baskının artmasına neden olmaktadır. Ve hamileliğin sonunda kan basıncı iki ilâ üç kat kadar yükselirken damarlar genişler, kapakçıklar açılmak zorunda kalır ve kanın kalbe taşınması sağlanamaz. Tüm bunlar bacaklardaki ağırlık hissinin özellikle hamilelikte gözlemlenmesine neden olur. Ne zaman dikkatli olmalıyım? Hamileliğin son üç ayında bacaklarının ağırlaşmadığını hisseden anne adayı sayısı oldukça azdır! Bununla birlikte, ağır bacak sendromu kişiden kişiye büyük oranda farklılıklar gösterir. Bazı durumlarda varise neden olabilecek venöz yetmezliği engellemek için bu durumu yakından izlemek gerekir. Ailenizde venöz yetmezlik geçmişi varsa hem anne hem de babanızda venöz yetmezlik sorunu varsa sizin de bu sorunu yaşama riskiniz %70 oranındayken ebeveynlerinizden yalnızca birinde varsa bu risk %43'e iner. Ancak ailenizde bu sorun yoksa bile yaşınız ilerledikçe venöz yetmezliğe daha çok dikkat etmeniz gerekir; çünkü yaşla birlikte damar duvarlarındaki kolajen ve elastin miktarı ve kalitesiyle birlikte kanın kalbe taşınmasından sorumlu kas hücrelerinin sayısı düşer.
Eğer ilk hamileliğiniz değilse venöz yetmezlik riski üçüncü hamilelikte %23, dördüncü hamilelikte ise %31 daha yüksektir. Kiloluysanız ve hareketsiz bir yaşam tarzına sahipseniz kilo almanız damarlarınızın genişlemesi anlamına gelir ve bu da damarlardaki kapakçıkların görevlerini yerine getirememesine neden olur. Ayrıca, kilo aldıkça egzersiz yapmanız zorlaşır ve bundan kaçınırsınız. Bununla birlikte, hareketsiz bir yaşam tarzı da ağır bacak sendromuna neden olan unsurlar arasındadır. Dolayısıyla hamilelik öncesinde ve esnasında kilo alımınızı kısıtlamalısınız. Bazı kadınlar doğum iznine hamileliğin son zamanlarında çıkar. Uzun saatler boyunca ayakta durmanızı (mağazacılık, hemşirelik vb.) veya hareketsiz olarak oturmanızı (genel itibarıyla ofis işleri) gerektiren işler, ağır bacak sendromu riskini arttıran unsurlardır.
Kazanmanız gereken alışkanlıklar neler?
Bacaklarınızı rahatlatmak için hiçbir zaman çok geç değil. Sonuçta doğumun ardından sorunlarınız kendiliğinden çözülecek olsa da hiçbir şey yapmamak damar duvarlarının zayıflamasına neden olacaktır.
- Yürüyün: Bacaklarınız yürümek için tasarlanmıştır ve günde yarım saat yürüyüş yapmak damar duvarlarını güçlendirir, ayak tabanında bulunan ve attığınız her adımda bacaklarınızdaki kanı kalbe gönderen minik pompalarla dolaşımı teşvik eder.
- Daha bol kıyafetler giyin: Dolaşım üzerindeki önemli etkisi nedeniyle asla ayağın üst kısmı bantlı ayakkabılar giymeyin. Asla, baldır kasının etkili bir biçimde kasılmasını engelleyerek dolaşımı etkileyen düz tabanlı ayakkabılar giymeyin. Çok dar çizmeler, kıyafetler veya stiletto ayakkabılar giymeyin. Her şeyden önce rahatınızı düşünün! Diyetinize dikkat edin: Diyetinizi düzenlerken hedefimiz, kabızlık ve ödemle mücadele ederken aşırı kilo alımını engellemek. Meyve ve sebzelerde bulunan liflerle vitaminlere öncelik verin ve toksinleri vücudunuzdan atmak için bol su tüketin. Her şeyden önce damarları genişletme etkisi olan alkolden kaçının.
- Sıcaktan kaçının: Isı damarları genişlettiğinden uzun süre güneşte kalmayın, ayaklarınızın aşırı ısıya maruz kalmasını engelleyin ve bacaklarınıza sıcak ağda uygulamayın.
- Bacaklarınızı açın: Evde ve işte sık sık ayağa kalkarak bacaklarınızı esnetin. Kaslarınızı ve dolaşım sisteminizi uyarmak için ayağınızın altında birkaç dakika boyunca bir top yuvarlamak da önemli bir egzersizdir. Ayrıca, oldukça zararlı bir alışkanlık olan bacak bacak üstüne atmaktan kaçının.
- Yatağınızı yükseltin: Yatağınızın ayak kısmı (döşek değil) 10 cm kadar yüksek olmalıdır, aksi takdirde uyandığınızda sırtınız ağrıyabilir. Dolaşım sistemini harekete geçirmenin başka bir yoluysa günde iki kez ayaklarınızı 5-10 dakikalığına bir duvara yaslamaktır.
- Günlük bacak bakım rutininiz; "basit, keyifli ve etkili" olsun: Bunlar tüm bacak bakımlarının kaçırmak istemeyeceğinizi düşündüğümüz ortak noktalarıdır!
- Soğuk duş alın: Artık banyo yapmaktansa duş almayı tercih etmeli ya da en azından yıkanırken suyun 34°C'yi geçmemesine dikkat etmelisiniz. Ayrıca sabah damarlarınızın genişlemesini istemeyeceğinizden duşunuzu gün sonunda almalısınız. Yıkandıktan sonra damarlarınızı canlandırmak için her zaman ayak bileklerinizden başlayarak uyluklarınıza kadar soğuk su tutun.
- Rahatlatıcı bacak kremleri kullanın: Bu kremler çok önemlidir. Ruscus, gingko ve kırmızı üzüm gibi ödem söktürücü ve canlandırıcı bitkilerle aktif bileşenlerin cilt bariyerinden geçmesini sağlayan nane gibi ferahlatıcı özler içeren bu ürünler ağırlık hissini hızla giderir. Hatta bazıları dolaşımı tetikleyip destek liflerinin üretimini teşvik ederek bacakları güçlendirir. En iyi sonuçlar için bu ürünleri cildinize nazikçe masaj yaparak uygulayın ve ayak bileklerinizden başlayarak kasık bölgesine doğru devam edin. Asla tersi yönde uygulama yapmayın.
- Destek alın: Varis çoraplarının dolaşım sistemi üzerindeki olumlu etkisi uzun zamandır bilinmektedir. Ciddi ağırlık hissi gözlemlenmesi halinde birinci ve ikinci sınıf ürünler reçete ile eczanelerden temin edilebilir.
- Damarları güçlendirmeye yönelik aktif jimnastik yapın: Bu, kemiklere yakın olan, dolayısıyla damarları etkileyen ve duruşunuzu destekleyen kasları uyarır. Örneğin, oturur pozisyondayken dizlerinizi birleştirip ellerinizle 20 saniye dışarı doğru itmeye çalışın ve bunu on kez tekrarlayın.
En iyi tıbbi teknikler nelerdir?
Eğer bacaklarınızdaki ağırlık hissi geçmiyorsa ve bakımla doğru alışkanlıklar kazanmanıza rağmen ağrılı bir hal aldıysa vakit kaybetmeden bir doktora danışın. Dolaşımı teşvik eden tekniklerle reçeteli ilaçların önemli faydaları olabilir. Lenf Drenaj yöntemi ile bacaklarınız özel bir kılıfın içine yerleştirilir ve uyluk bölgesine kıyasla ayak bileklerine daha fazla basınç uygulanarak dolaşım sistemi uyarılır. Bu yöntem güzellik merkezlerinde uygulanan yöntemlerden biri değildir. Lenf drenaj masajı, farklı bölgelere baskı uygulanarak elle gerçekleştirilen bu masaj, yalnızca fizyoterapistler tarafından uygulanmalıdır. Bu şekilde vücuttaki ödemin atılması ve lenf sisteminin uyarılması hedeflenir.