Hamileliğin 28. Haftası
28 haftalık gebelik; üçüncü trimestera, yani son üç aylık döneme artık girildiği anlamına gelir. "28 haftalık gebelik kaç aylık olur?" sorusu bu dönemde pek çok anne adayı tarafından merak edilir. Cevap olarak 6 ay 16 günlük gebelik süresi verilebilir. Nispeten daha zor geçecek olan bu dönemde bebek hızla büyüyecek ve rahim en büyük boyutlarına ulaşacaktır.
Gebeliğin 28. haftası ayrıca rahim büyüklüğünün kaburga seviyesine ulaştığı dönemdir. Yine bu hafta içerisinde vücudunuzdaki ödem miktarı artabilir, sık sık ayak ve bacaklarınızda şişme hissedebilirsiniz. Hamileliğin 28. haftası, şeker yükleme testinin de yapılmaya başladığı zamandır. Doktor kontrolünüze gittiğinizde test hakkında doktorunuzla görüşebilirsiniz. Bu testin amacı, gebelikte oluşması muhtemel olan gestasyonel diyabete karşı önlem almaktır.
28 Haftalık Bebek
Gebeliğinizin sonlarına doğru yaklaştığınız bu dönemde siz de pek çok anne adayı gibi "28 haftalık bebek kilosu" konusunu merak ediyor olabilirsiniz. Anne karnındaki 28 haftalık bebeğin kilosu ortalama 1000 - 1100 gramdır. Boyu ise başın tepesinden ayak ucuna kadar 38 cm olarak ölçülür. Ayrıca bu hafta bebekler için farklı bir önem taşır. Yapılan araştırmalara göre 28 haftalık bebek erken doğarsa, çok büyük oranda yaşama tutunur.
Bu hafta içerisinde 28 haftalık bebek gelişimi hızla devam eder. Özellikle bu zamana kadar gelişen bebeğin beyin yüzeyi düz iken, bu haftadan sonra beyin dokusu artmaya ve yüzeyinde ise karakteristik çukur ve oluklar oluşmaya başlar. 27. haftada göz kırpma hareketlerine başlayan bebeğinizin, bu hafta itibariyle göz kırpma hareketleri konusunda ustalaşır. Hatta kirpikleri ve kaşları da oluşmuştur.
28 haftalık gebelik bebek hareketleri konusunda belirleyici bebek hareketlerinin de görüldüğü haftadır. Bilhassa oturma ya da uzama pozisyonlarında, bebeğin hareketleri çok daha fazla şekilde hissedilir. Ancak bebeğinizi hissetmediğiniz anlarda endişe etmenize gerek yoktur. Çünkü bu süreçte bebeklerde 25-30 dakikalık uyku döngüsü düzenli hale gelebilir.
28 Haftalık Gebelik Ultrason Görüntüleri
28 haftalık bebek ultrason görüntüleri esnasında, cilt tabakası altındaki yağ oranı arttığı için bebeğinizi artık cılız şekilde görmezsiniz. Vücudu gayet orantılı şekilde duran bebeğinizin baş kısmı artık doğum kanalına girmek için aşağı doğru pozisyon almaya hazırdır. Bebeğinizin halen en sevdiği aktivite parmak emmek ve kordonunu tutmaktır. Bu nedenle 28 haftalık ultrason görüntüsü sırasında bu hareketleri daha sık görebilirsiniz.
28 haftalık bebeğin ultrason görüntüleri sırasında, göbek kordonu boynuna dolanmış şekilde görülebilir. Genel yaygın inanışa göre, göbek kordonunun bebek boyun çevresine dolanması tehlikeli olsa da bu durum son derece normaldir. Rahim içerisinde büyüyen ve artık hareket etmeye başlayan bebeğin göbek kordonunun koluna, bacaklarına veya boynuna dolanması olağan karşılanır.
28 Haftalık Gebelik Annedeki Değişiklikler
Gebeliğin 28. haftasında anne adayında en çok dikkati çeken konulardan biri de bebekle birlikte büyüyen rahimdir. Rahim, bu haftada göbek deliğinin 8 cm kadar üzerine çıkabilir. Hatta tam olarak ölçülmek istenirse, pubik simfizden rahmin tepe noktasına kadar ortalama 27 cm uzunluktadır. 28 haftalık gebelikte kasık ağrısı, nefes almada zorluk, mide yanması/ekşimesi ve hemoroid gibi problemler artmış olabilir.
28 haftalık gebelikte karın ağrısı da sıkça görülür. Bunun nedeni, rahmin göğüs boşluğu ile göbek deliği arasında genişlemiş olmasıdır. Hatta rahim, zamanla göğüs kafesi ile kasık kemiği arasındaki tüm alanı kaplar hale geldiğinde ağrıların şiddeti artabilir. Eğer bu ağrılar dayanılmaz hale gelirse, mutlaka doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. Anne adayında karşılaşılan 28 haftalık gebelikte kahverengi akıntı az miktarda olduğunda normal olarak kabul edilse de rengi ve miktarı değişirse plasenta ile ilgili bir sorunun olduğunu gösterebilir. Plasenta, rahmin iç duvarında yapışık haldedir ve normal şartlarda doğumdan sonra ayrılır. Ancak plasentanın rahim ağzını tıkadığı durumda yani "plasenta previya" halinde ağrısız vajinal kanama meydana gelebilir. Sıklıkla 3. trimesterin başında ortaya çıkan bu durum kendini koyu kırmızı kanla gösterir. Eğer bu şekilde bir kanla karşılaşırsanız ve özellikle kanamaya eşlik eden ağrı varsa, derhal doktorunuza haber vermeniz gerekir.
28 haftalık gebelikte mide bulantısı pek çok anne adayı için son bulmuştur. Ancak bu sorun, her kadında aynı şekilde olmayabilir. Eğer bu haftada dahi mide bulantılarınız devam ederse, erken saatlerde kahvaltı yapmaya ve bol su içmeye özen göstermeniz gerekir. Bunun yanı sıra 28. haftalık gebelikte mide yanması da anne adayında devam eden sorunlardan biridir. Büyüyen rahmin, bağırsaklara ve mideye baskı yapması sonucu ortaya çıkan bu duruma kabızlık da eşlik edebilir.
Gebelikte Preeklampsi Nasıl Önlenir?
"Gebelik zehirlenmesi" olarak bilinen preeklampsi, rahim yatağında bulunan arter damarlarının aşırı şekilde daralması nedeniyle oluşan plasentanın bebeği besleyememesi durumudur. Gebelikte preeklampsi oluşması, anne - bebek ölümü gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir. Gerçek zehirlenme ile hiçbir ilgisi olmayan preeklampsi belirtileri; yüksek tansiyon, el ve ayaklarda oluşan şişlik ve idrarda görülen aşırı protein miktarı şeklinde kendini gösterir.
Hamilelikte preeklampsi önleme yöntemleri halen çok belirgin değildir. Yine de yaşam tarzında değişiklik, doğum öncesi sık gözetim ya da beslenme takviyeleri gibi yöntemlerden söz edilebilir. Halihazırda preeklampsi tedavisi konusundaki çalışmalar da birincil müdahalelere dayanır. Bunlar; düzenli egzersiz, tüketilen tuz miktarını azaltmak, yatak istirahati, C ve E vitamini takviyeleri ve antioksidan gıdalar şeklindedir Eğer preeklampsi risk faktörleri yüksek seviyede seyrediyorsa, doktor gözetiminde kalsiyum takviyesi, progesteron, diüretikler ile aspirin gibi ilaçlarla ikincil koruma sağlanabilir.
İlk gebeliğinde preeklampsi yaşamış anneler, ikinci gebelikte preeklampsi riski konusunda da endişeli olabilir. Gebelik sürecinde preeklampsi yaşayan bir kadının sonraki gebeliklerinde bu durumu yeniden yaşama riski, yaklaşık olarak yüzde 10 civarındadır. Şiddetli preeklampsi yaşamış kadınlarda ise bu risk, ortalama yüzde 20 kadardır. Bu nedenle anne adayı, preeklampsinin tekrarlanmaması için kilo vermeli, stresten uzak durmalı, düzenli uyumalı ve beslenme düzenine önem vermelidir. Özellikle anne adayının gebeliği süresince düzenli tansiyon takibini ve kan tahlillerini yaptırması son derece önemlidir.